Avrupanın Yeni Anlaşması
Avrupa, bugün borçlar, bankalar, yoksulluk, yatırım ve zorunlu göçün sarmalındaki kronik bir kriz ile boğuşuyor. DiEM25, Avrupa’daki ilerici güçleri birleştirerek bu krizlere çözüm geliştirmek ve bunları gerçeğe dönüştürmek için seferber olmayı amaçlamaktadır.
Share
Kriz mi? Ne krizi?
AB kurum olarak, zaten yıllardan beri kendisinin yaratmış olduğu problemleri çözdüğü için kendisini tebrik ederek sanki kriz sona ermiş gibi davranmaktadır. Fakat kriz asla bitmemiştir. Tersine, daha da derinleşmiştir.
İşsizlik, süregelen kemer sıkma politikalarının ve halklarımız, şehirlerimiz ve kıtamızda yaklaşık on yıldır sıfıra yakın gerçekleşen kamu yatırımlarının acı bir sonucudur.
Korumacılık bu duruma çözüm değildir. Ulusal devlet politikalarına hızlıca geri dönüş Avrupanın kıta olarak ve insanlığın küresel olarak yüzyüze kaldığı sorunları çözmek için yeterli olmayacaktır.
Zorunlu göç kendi ülkelerinde işi veya umudu kalmayan Avrupalıların yapmak zorunda kaldığı bir diğer konu olmuştur son yıllarda.
Fakat duvarlar ve çitler çözüm değildir. Sadece getirisi paylaşılan bir yatırım sistemi güvencesizlik krizini sona erdirebilir ve halklarımızı tekrar bir araya getirebilir.
Çözüm Önerilerimiz
Yaşanabilir bir ücret karşılığında olmak koşulu ile tüm Avrupalıların kendi halkının refahına katkıda bulunacak ücretli bir iş bulma hakkına sahip olacak şekilde, sosyal konut, kaliteli sağlık, eğitim olanakları ve sürdürülebilir bir çevre koşullarına ve de beslenme, barınma, ulaşım ve enerji gibi çok temel ihtiyaçlara kolaylıkla erişebilmesi sağlanmalıdır.
Avrupa’nın geleceği, Avrupa’da biriken zenginliği yeşil, sürdürülebilir ve yenilikçi bir ekonomiyi amaçlayan yatırımlara dönüştürme kapasitesine bağlıdır. Avrupa’nın ”rekabet edebilirliğini” ön plana çıkarmak yerine, her ortamda yeşil sektörlerin verimliliğinin artmasını destekliyoruz.
Giderek gelişen dijital ekonomide, sermaye malları kollektif olarak üretilirken, getirileri belli kesimlerde yoğunlaşmaya devam ediyor. Avrupa, teknolojik olarak ilerledikçe, dijitalleşme ve otomasyondaki yeniliklerden sağlanan faydaların paylaşılmasını sağlamak için bu dijital emekten kaynaklanan getirileri vatandaşları arasında daha eşitlikçi paylaşmaya yönelik politikalar uygulanmalıdır.
Avrupa ekonomileri çok uzun süredir makroekonomik yönetimin sorumsuz teknokratlara taşeronlaştırılmasından dolayı durgunlaşmaktadır. Makroekonomik yönetimin tamamen demokratikleşmesi ve egemen halkların denetimi altına alınmasının zamanının geldiğine inanıyoruz.
Politikalarımız
Finans sistemini, Avrupa’da finansal ödemeler üzerindeki bankaların tekel durumunu yeni bir kamusal dijital ödeme platformu ile sona erdirerek düzenlemek.
Güvencesizliği, Yoksullukla Mücadele Programı, Sosyal Konut Programı ve İş Güvencesi Programı ile ortadan kaldırmak.
Euro’yu düzeltmek ve Euro Bölgesi’ni kurtarmak için, ekonomik sorunların daha da büyümesine yol açan kemer sıkma politikalarının sona ermesi ve parasal sistemin olası bir dağılmasının maliyetinin en aza indirilmesini sağlamak.
Pan-Avrupa koordinasyon ile Euro Bölgesi ülkeler ile Euro Bölgesi olmayanlar ülkeler arasında Avrupa’nın toparlanmasını en üst düzeye çıkarmak, ekonomik ve sosyal sonuçları optimize etmek ve istemsiz göçün başlıca çevresel ve sosyoekonomik nedenlerine çözüm bulabilmek.
Yeşil yatırım ile merkez bankası faaliyetlerini kamu yatırım programları ve yeni kamusal dijital ödeme platformlarıyla ilişkilendiren programı oluşturmak.
Evrensel Temel Kâr Payı ile ekonomik alanının demokratikleştirilmesi ve kapitalizm sonrası ekonomiye doğru bir yol oluşturulması için programı uygulanacaktır.